Kağanarslan Hukuk Bürosu, 22/06/2013 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hukuk uyuşmazlıklarında alternatif ve hızlı çözüm yolu olarak öngörülen arabuluculuk kapsamında da müvekkillerine hizmet vermektedir.
Arabuluculuk ve Arabulucu Nedir? 6325 sayılı Kanun uyarınca, Arabuluculuk, “sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini” ifade eder. Arabulucu ise, Kanun ile öngörülen arabuluculuk eğitimini tamamlayıp arabuluculuk sınavında öngörülen başarıyı sağladıktan sonra arabuluculuk siciline kaydedilmiş bulunan ve yukarıda tanımlanan arabuluculuk faaliyetini yürüten, hukuk fakültesinden mezun olmuş ve en az 5 yıllık mesleki deneyime sahip gerçek kişidir.
Arabuluculuğun Avantajları Nelerdir?
- Arabuluculuk, hızlı bir çözüm yoludur . Yargı organları tarafından yürütülen süreçten çok daha kısa süren bir süreçtir.
- Çözümün daha kısa sürede elde edilmesinin yanında arabuluculuk faaliyeti yargısal çözüme oranla daha az maliyetlidir.
- Arabuluculukta çözüm müzakereye katılan tarafların elindedir ve taraflar menfaatlerine en uygun çözüm önerisinde anlaşırlar. Yargı organları tarafından yürütülen süreçte kararı veren makam taraflardan bağımsız olduğundan sonuç belirsizdir ve taraflardan birinin aleyhinedir. Hâlbuki arabuluculukta, her iki taraf da kendi ölçüsünde kazanmış olur.
- Yargı organları tarafından yürütülen süreçte kural olarak alenilik esas iken, arabuluculukta gizlilik esastır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü süreci gizli bir şekilde yürütülür.
Hangi Uyuşmazlıklarda Arabulucuya Başvurulabilir?
Yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde arabuluculuğa başvurulması mümkündür. Anılan uyuşmazlıklara, bunlarla sınırlı olmamak üzere, ticari uyuşmazlıklar, sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklar, boşanmanın mali sonuçları, miras ile ilgili uyuşmazlıklar, kiraya veren-kiracı uyuşmazlıkları, işçi-işveren uyuşmazlıkları, tüketici hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar örnek olarak gösterilebilir. Aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olmadığı açıkça düzenlenmiştir.
Arabuluculuk genel itibariyle gönüllülük esasına dayansa da, İş Hukukunda zorunlu arabuluculuk öngörülmüş olup, işçi veya işveren alacağı, tazminatı ve işe iade talepli uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olunması ve uyuşmazlığın arabuluculuk ile çözüme kavuşmamış olması zorunlu hale getirilmiştir.